“Arılar Varsa Yarınlar Var” Diyerek Çocuklara Arının Önemini Anlatmaya Devam Ediyoruz…
Ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üreten arılar, yüz binlerce polen taşıyarak bitkilerin üremesini ve doğanın sürekliliğini sağlıyor. 2019 yılından bu yana arıların dünyamız ekosistemi için ne kadar önemli olduğunu aktarmak ve bu konuda toplumda farkındalık yaratmak hedefiyle TEMA Vakfı ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile yürütülen “Arılar Varsa Yarınlar Var” projesine sponsorluk desteği veren Balparmak’ın Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak 20 Mayıs Dünya Arı Günü vesilesiyle projeye dair önemli bilgiler paylaştı.
2019 yılından itibaren Millî Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı iş birliği ile Balparmak sponsorluğunda yürütülen “Arılar Varsa Yarınlar Var” projesinin ilk 2 yılında eğitim ve farkındalık etkinlikleriyle yaklaşık 27 bin çocuğa ulaşıldı. Proje ile 2021 yılının sonunda eğitim ve farkındalık etkinleriyle yaklaşık 20 bin çocuğa daha ulaşılması hedefleniyor. Ayrıca bugüne kadar projenin dijital eğitim malzemeleriyle ulaşılan çocuk sayısı 100 bini geçti.
2020 yılındaki ölçme ve değerlendirme sonuçlarında çocuklar; arıların fiziksel özellikleri, arıların önemi ve sağladığı ürünler hakkında yeni bilgiler öğrendiklerini paylaştı. Çocukların; arıların birbirleriyle nasıl iletişim kurdukları sorusuna %79, günde yaklaşık kaç çiçeğe kondukları sorusuna ise %72 oranında doğru cevap verdikleri görüldü. “Arılar varsa yarınlar var” cümlesinin çocuklar için ne ifade ettiği sorulduğunda çocukların tamamı, ‘arıların canlıların yaşamı ve geleceğimiz için öneminden ve faydalarından’ bahsetti. Verilen yanıtlar içinde %49,8 oranı ile öne çıkan yanıt “Arılar bütün canlıların yaşamı için önemlidir” oldu.
Çocukların çoğu arıların korunması gerektiğini düşünüyor
Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, şunları söyledi: “Arılar Varsa Yarınlar Var Projesi ile amacımız arıların doğa ve insan için önemi, ekosisteme katkıları ve arıları korumak için neler yapılabileceği konusunda farkındalık yaratmaktı. Ölçme ve değerlendirme sonuçları; projenin amacına hizmet ettiğini, eğitimlerin başarılı olduğunu gösterdi.
Çocukların yüzde 55’inin “Bir arı olsaydın insanlara ne söylemek isterdin?” sorusuna “Beni (arıları) korumalarını” yanıtını vermeleri, gelecek için umut veriyor. Proje; çocuklarda arıların ekosistem için ne kadar önemli oldukları konusunda bir farkındalık yaratma amacını sürdürüyor. Çocukların arılardan korkmamaları gerektiği, arıların dünyaya faydaları ve önemleri konularında proje paydaşlarından biri olarak en ufak bir katkımız varsa, bundan büyük mutluluk duyarız.”
“Her üç gıdadan biri arılar sayesinde soframıza geliyor”
20 Mayıs Dünya Arı Günü vesilesiyle arıların ekosistem ve dünya için faydalarını hatırlatan Özen Altıparmak, “Arılar ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretiyor. Ancak bunu yaparken 30 bin çiçek gezip, 240 km uçuyor. Bu sırada da yüz binlerce polen taşıyarak bitkilerin üremesini ve doğanın sürekliliğini sağlıyor. Gıdalarımızın en az üçte biri, arıların tozlaşma işlemi sayesinde elde ediliyor.
Çiçekli bitkilerin ve ağaçların %80’i arıların taşıdığı polenler sayesinde çoğalıyor. Dünyadaki mahsullerin dörtte üçüne yakın kısmı, en azından kısmen, arılara ve diğer tozlaştırıcılara bağlıdır. Tozlaşma, iyileştirilmiş yönetim ile verimi dörtte bir arttırma potansiyeline sahiptir.
Tozlaşma sayesinde sebze ve meyveler daha büyük, daha düzgün, daha lezzetli olur. Her üç gıdadan biri arılar sayesinde soframıza geliyor. Yani arılar olmasaydı bugün tabağımıza gelen pek çok lezzetli yemek olmayacaktı. Sadece besinlerimiz değil, arılar yaşantımızı farklı boyutlarda da etkiliyor. Örneğin arılar olmasaydı dünyaca ünlü ressamların bizi hayran bırakan doğa resimlerindeki çiçekler, bitkiler olmayacaktı” diyor.
Hedef 70 bin kişiye ulaşmak
Bu yıl salgın nedeniyle Arılar Varsa Yarınlar Var projesinin ilkokul 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıf öğrencilerine yönelik verilen eğitimler çevrim içi ortama taşındı. TEMA Vakfı gönüllülerinin ve projeye sınıflarıyla dâhil olan gönüllü öğretmenlerin iş birliği ile uygulanan eğitimlerle, çocuklarda arıların doğanın sürdürülebilirliği için önemi, ekosisteme katkıları, arıların ve yaşam alanlarının korunması konularında farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Eğitimin ardından çocuklara gönüllü bir Arı Dostu olabilmeleri için neler yapabilecekleri anlatılarak, Arılar Varsa Yarınlar Var farkındalık kitinde bulunan materyaller ve arilarvarsa.org sitesinde yer alan dijital oyunlar tanıtılıyor. Proje tamamlandığında 50 ilde, 46 bin 500’ü çocuk olmak üzere toplamda 70 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.
TEMA Vakfı hakkında:
TEMA Vakfı iki toprak sevdalısı, Toprak Dede Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede A. Nihat Gökyiğit tarafından 1992 yılında kuruldu. Topraklarımızı tehdit eden erozyon ve çölleşme ile mücadelede toplumsal duyarlılığı ve farkındalığı artırmak, toprağa sahip çıkmak, koruyucu çözümler üretmek, doğal varlıkları korumak ve bu mücadelenin devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamak amacıyla çalışan gönüllü bir kuruluştur. Ülke genelinde 900 bini aşkın gönüllüsü bulunuyor.
TEMA Vakfı bugüne kadar Mera ve Toprak yasalarının kanunlaşmasına destek sağladı. Doğal varlıkları korumak için açtığı/müdahil olduğu 268 davanın 146’sını kazandı. Onlarca dava hala devam ediyor. 22 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanda 18,6 milyon fidanı toprakla buluşturdu. 22 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanda 700 milyon meşe palamudu ekti.
284 kırsal kalkınma, koruma ve ağaçlandırma projesi yürüttü. 4 milyondan fazla öğrenciye doğa eğitimleri ve farkındalık çalışmaları ile ulaştı. 50 binden fazla öğretmene ve 35 bini aşkın kamu görevlisine çevre seminerleri verdi. 90’dan fazla kitap yayımladı ve kamuoyuna sundu. 2012 yılında Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sekretaryası önderliğinde dünyada ilk kez verilen Yaşam İçin Toprak | Land for Life ödülünü ilk kazanan oldu.
tema.org.tr | facebook.com/temavakfi | twitter.com/temavakfi | instagram.com/temavakfi | youtube.com/temavakfi
Balparmak hakkında:
Kurulduğu 1980 yılından bu yana bal sektörünün gelişimine öncülük eden ve uzun yıllardır sektörün lideri olan şirket, 300’ün üzerinde çalışanı ve bugün bünyesinde bulundurduğu Balparmak, Balkovan, Apitera ve BallıMix markalarıyla sağlığı, doğallığı, lezzeti her gün sofralara taşıyor. Tüketicisine sunduğu kalite standardı ile farklılaşan Balparmak, bu anlamda sektörün öncülüğünü üstleniyor.
Gıda güvenliği konusunda uluslararası standartlara göre çalışan Balparmak, gıda güvenliği sistemi FSSC / 22000 ile Global Gıda Teknik Standardı / BRC (British Retail Consortium) gibi sertifikalara da sahip. Türkiye’nin bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk, gıda alanında 8’inci Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan Balparmak; TÜRKAK tarafından akredite olan Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı sayesinde, tüketicilerine sunduğu ürünlerini 600’den fazla parametre doğrultusunda analiz ediyor.
Bir cevap yazın