Ezgi Eyüboğlu; Sempatik, Naif ve Duru
Muhteşem Yüzyıl ve İntikam gibi başarılı projelerde tanıdığımız, Adı Mutluluk dizisiyle de asıl çıkışını yapan sempatik ve başarılı oyuncu Ezgi Eyüboğlu ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Şimdilerde TRT 1 ekranlarının sevilen dizisi “Teşkilat”ta Ceren karakterine hayat veren güzel oyuncu, kariyeri ve kendisine dair merak edilenleri MAG Okurları ile paylaştı…
RÖPORTAJ: DİLARA ERTÜRK FOTOĞRAF: EMRE YUNUSOĞLU
YÖNETMEN: COŞKUN TURGUT STYLING: SİMGE YÜCEPUR KAYA RETOUCH: ENES YURTBAY
SAÇ: AKIN ÜNAL MAKYAJ: ÇİĞDEM YARTAŞI
STYLING ASİSTANLARI: FATMA ERDOĞAN, AZİZE VARLIK
SAÇ ASİSTANI: GÖRKEM GÜRER MEKAN: SALİT HALİM PAŞA YALISI
Karakterin yenilikçi olması beni heyecanlandırıyor ve işe yakınlaştırıyor.
Aşkta; huzur, güven, istikrar, karşılıklı değer vermek, saygı ve birlikte gülebilmek çok önemli.
Benim için oyunculuğun güzel yönleri, tüm zorluklarını bastırıyor.
İş ile ilgili istediğim bir şeyin gerçekleşmesi beni havalara uçurur.
İyi ya da kötü fark etmez mantık süzgecinden geçen her eleştiriye açığım ama ciddiye almamam gereken şeyleri ayırmayı öğrendim.
Oyunculuk serüveni sizin için nasıl başladı şu an nasıl devam ediyor?
Serüvenim üniversitede iktisat okurken tiyatro kulübüne katılmamla başladı. Her şey çok güzel ve keyifli gidiyor. Şu an TRT 1’de yayınlanan Teşkilat dizimizin çalışma ortamında da çok mutlu ve huzurluyum.
Kendi mesleğimi yapsaydım dediğiniz oluyor mu hiç?
Hiç olmadı çünkü iktisat okurken üniversitede staj yaptım ve orada anladım başka bir yol çizmem gerektiğini. Verdiğim karardan ve çizdiğim yoldan hiç pişman olmadım. Umarım böyle devam eder.
Oyuncu olduğunuzdan bu yana hayatınızda neler değişti? Sizi nasıl değiştirdi?
Çok fazla şey değişti ama en belirgin olanı utangaçlık. Eskiden çok utangaç biriydim o biraz hafifledi.
Teşkilat dizisine nasıl dahil oldunuz? Senaryoda sizi en çok etkileyen özellik neydi?
Kabul etmemin ilk sebebi canlandırdığım Ceren karakteri oldu. Okur okumaz oynamak için sabırsızlanmaya başladım. Daha önce oynadığım bütün karakterlerden farklı olması benim için işe büyük bir cazibe kattı. Şehir dışında çalışmak istemememe rağmen yönetmenimizle görüşmenin ardından hemen kabul ettim.
Teşkilat dizisinde güçlü kadın karakterler ile yer alıyorsunuz. Kadınların sektörünüzdeki yerini ve duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok tatlı iki kadınla çalışıyorum; Deniz Baysal ve Ezgi Şenler. İkisiyle de tanıştığım için çok mutluyum gerçekten. Üçümüzün de güçlü kadın karakterleri canlandırıyoruz. Genelde kadınlara bu kadar katmanlı ve iyi karakterler yazılmıyor. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kadınlar arı gibi çalışıyor. Haksızlıklar ve eşitsizlikler ile karşılaşsak da bunu kırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Severek takip ettiğim, izlerken gurur duyduğum birçok kadın meslektaşım var.
Senaryo geldiğinde en çok canlandıracağınız karakterde dikkat ettiğiniz özellik ne oluyor?
Ceren üzerinden anlatayım; çok yönlü olması beni heyecanlandırdı. Karakterin birçok yüzü var. Seyirciyi şaşırtan özellikleri çok fazla. Fiziksel olarak da daha önce yapmadığım şeyler yapıyorum. Dövüş sahnelerini çalışmak, çekmek bana ayrı bir keyif veriyor. Yani karakterin yenilikçi olması beni heyecanlandırıyor ve işe yakınlaştırıyor.
Meslek hayatınızda yaşadığınız en büyük zorluk neydi?
Belirsizlik zorlayıcı bir faktör. Bir iş ile ilgili karar verirken süreçte birçok belirsizlik karşınıza çıkabiliyor ve bu noktada iç güdülerinizle hareket etmeniz gerekiyor. Çalışma saatleri de bu işi zorlu kılıyor ama eskiye kıyasla saat düzenlemeleri çok daha iyi bir noktada fakat hala yeterli değil. Özel hayat konusu da bu mesleğin zorluklarından biri. Ama ben şöyle bakıyorum her işin kendine göre zorlukları var, kolay iş diye bir şey yok. Benim için oyunculuğun güzel yönleri, tüm zorluklarını bastırıyor.
Kendinizi üç kelime ile anlatır mısınız?
İnsanın kendini tanımlaması çok zor ama genelde çevremden duyduklarım üzerinden bu soruya cevap vereyim; kibar, pozitif ve pratik. Güzel özelliklerimi sıraladım tabii.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorsunuz. Orada eleştiriler biraz daha acımasız olabiliyor. Hoşunuza gitmeyen durumlarla alakalı tepkiniz nasıl oluyor?
Hak verdiğim ve bugüne kadar fark etmediğim bir durumla ilgili eleştiri alırsam bunu ciddiye alıyorum. Nadir de olsa gerçekten doğru eleştiriler gelebiliyor. Ama ben sosyal medyayı oldukça kontrollü kullanıyorum bu yüzden şu ana kadar canımı sıkan pek fazla olayla karşılaşmadım.
Eleştiriye açık mısınız? Kendinizi eleştirir misiniz?
Yaşın da verdiği olgunlukla eleştiriye çok açığım. Zaten oyunculuk yapıp üzerine bir de sosyal medya kullanıyorsanız eleştiriye kapalı olmanız pek mümkün değil. İnsanların bu sıralar yaptığı şey her konuda birbirini eleştirmek. İyi ya da kötü fark etmez mantık süzgecinden geçen her eleştiriye açığım ama ciddiye almamam gereken şeyleri ayırmayı öğrendim.
Bu zamana kadar aldığınız en büyük eleştiri neydi ve kimden aldınız?
Hatırlamıyorum gerçekten demek ki o kadar büyük bir sarsılma yaşamamışım.
Dijital platformlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizin bir projeniz olacak mı?
Yayınların çeşitlenmesi, kanalların artması çok olumlu ve heyecan verici bir gelişme. Hikâyelerin farklılaşmasıyla özgün ve özgür içerikler ortaya çıkıyor. Oyuncular için de bu daha çok seçenek ve daha iyi çalışma koşulları demek. Elbette iyi bir projeyle dijital platformlarda yer almayı isterim.
Karşınızdaki insanda sizin için en vazgeçilmez özellik nedir?
Benim için karşımdaki insanda en vazgeçilmez özellikler; pratik zeka, algılama hızı, espri kanalımızın aynı olması, tutarlılık ve kendine güvenmesi.
Aşka gelecek olursak. Aşk sizin için ne ifade ediyor?
Aşkta; huzur, güven, istikrar, karşılıklı değer vermek, saygı ve birlikte gülebilmek çok önemli. Aşk konusunda büyük cümleler bana komik geliyor. Benim ilişkide önem verdiğim şeyler az önce saydıklarımı hissedebilmek.
Bir Ankaralı olarak Ankara’da set ortamı size neler hissettiriyor?
Ben Ankaralı değilim. Yanlış bir bilgi var bu konuda internette. İstanbulluyum. Şu anda pandemi sebebiyle sadece set ve otel arasında mekik dokuyorum Ankara’da. Maalesef çok keşfedemedim.
Sizi mutluluktan havalara uçuracak en büyük şey nedir?
Aklıma hemen iş geliyor. İşle ilgili istediğim bir şeyin gerçekleşmesi beni havalara uçurur.
Yirmili yaşların başında gerçekleştirmeyi en çok istediğiniz hayaliniz neydi?
Yirmili yaşlarda en büyük hayalim; kendine yetebilen, kendi ayakları üstünde durabilen, kimseye muhtaç olmayan, kararlarında bağımsız, özgür bir kadın olmaktı. Bu konuda hiç fena gitmiyorum.
Bir süper kahraman olsanız nasıl bir süper kahraman olurdunuz?
Dünyadaki bütün dilleri konuşabilmek gibi bir süper gücüm olsun isterdim.
Gelecek ile ilgili hayalleriniz neler? Uzun vadeli hayaller kurmayı sevmiyorum. Çünkü hayat insana her seferinde şaşırtacak bir şey sunuyor. Şu sıralar akışta olmayı seviyorum…
Bir cevap yazın