Estel Lita Russo, rotasını “geleceğin sanat akımı”na çevirdi
Pek çoğumuz onu kuklalarıyla tanıyoruz. Oysa şimdi sanat yolculuğundaki rotasını “geleceğin sanat akımı”na çevirdi ve teknolojiyle birleştirdiği sınırsız hayal gücünü, EsteLita imzası ile mobil sanat eserlerine yansıtmaya başladı.
Geleceğin trendleri STEAM (science, technology, engineering, arts and maths) kavramıyla tanımlanıyor. Yani günümüzde sadece fen, teknoloji, matematik, mühendislik veya sanat bilmek geleceğe yön verebilmek için yeterli olmuyor. Sanat dünyasında ise STEAM kavramı, çok yönlü bakış ve yeteneğin birleşmesiyle gerçekleşiyor. Sanat ile teknolojinin bir arada olması için hem sanattan hem matematikten hem de teknolojiden anlamak ve en önemlisi de tüm bunların uyumunu sağlayabilmek gerekiyor. Geleceğin sanat akımları bu kavramla açıklanacak ve bu geliştirilecek bir beceri…
Estel Lita Russo da iş ve sanat yaşamındaki çok yönlü deneyimleri ile Türkiye’nin yetiştirdiği yenilikçi sanatçılar arasında yer alıyor. Hayatı boyunca sanatla iç içe bir yaşam süren Russo, “geleceğin sanat akımı” olarak görülen mobil sanatı ülkemizde duvarlara ve tablolara yansıtıyor.
Sanatla iç içe bir yaşam
Henüz daha 8 yaşındayken iplerden minik bebekler yaparak sanat yolculuğuna adım atan Russo, 11 yıl önce Kuklita Kukla Atölyesi’ni kurarak kukla üretimi ve eğitmenliği yapmaya başladı. Russo, aynı zamanda 3 kukla oyunu yazdı ve sahneledi. Sanatla hep iç içe olan Russo, yıllar içinde resim, seramik, heykel, fotoğrafçılıkla ilgili çalışmalara imza attı. Estel Lita Russo’nun sanat yolculuğuna bilgisayar sektöründeki uzun süreli çalışmaları da eşlik etti. Bilgisayar sektörünün yeni yeni parlamaya başladığı 1980’lerin ikinci yarısından itibaren yaklaşık 25 yıl boyunca bilişim sektöründe çeşitli pozisyonlarda çalıştı. Russo, şimdi de tüm deneyimlerini harmanladığı yeni bir serüvene yelken açarak sanat yolculuğundaki rotasını “geleceğin sanat akımı”na çevirdi ve sınırsız hayal gücünü mobil sanat eserlerine yansıtmaya başladı.
Bugüne kadar çalıştığı bütün sanat dallarının birbiriyle iç içe girerek geliştiğini ifade eden Estel Lita Russo, “Resim yaparken tek bir malzemeye bağlı kalmamak ve mixmedia kavramıyla tanışmak malzeme bilgimi geliştirdi. Seramik ve heykel kuklacılığıma katkı sağladı. Fotoğraf dersleri ve bol fotoğraf çekmek, bakış açımı ve resimleri düzenleme yeteneğimi zenginleştirdi. Tüm bu eğitimler ve çalışmaların yanında bilişim sektöründeki çalışmalarım ve bilgisayar eğitmenliği günlerim teknolojiyle hep iç içe olmamı sağladı. Kısacası her şeyin birbirinin üzerine eklenmesi, mobil sanatın kapılarını hızlıca aralayarak bu sınırsız dünyaya adım atmamda en önemli etken oldu” diye konuşuyor.
Sanat her şartta her yerde
Mobil sanatın kullanılan teknolojik aletlerle dijital sanattan ayrıştığını söyleyen Estel Lita Russo, “Mobil sanat adı üstünde ‘mobil’ olabilen teknolojik aletlerle yapılıyor. Bir mobil sanatçı çalışmalarında sadece cep telefonu, tablet ve kalem kullanıyor. Laptop bile kullansa, o eser artık mobil sanat değil dijital sanat oluyor. Tabletiniz, kaleminiz ve cep telefonunuz yanındaysa bir sanat eseri yaratmak için her şeye sahip oluyorsunuz. Resim yaparken tablet kullanmanın, fırça ve tuval kullanmaktan hiçbir farkı yok. Kalemlerimiz, fırçalarımız, kağıtlarımız, tuvallerimiz, rengarenk boyalarımız, bir sürü de fotoğraf… Bu iş için özel bir yere, dükkan dükkan topladığımız dolaplarımıza sığdıramadığımız malzemelere ihtiyacımız yok. Her şey tabletimizin ve telefonumuzun içinde’’ diye ekliyor.
Deneyimli sanatçı Estel Lita Russo, mobil sanatla tanıştığı anda, bunun o ana kadar ilgilendiği her şeyi içinde barındıran bir dal olduğunu anladığını belirtiyor. Bu elbiseyi üzerine giydiği anda tam uyduğunu fark etmiş ve o andan itibaren durmadan üretmiş.
Çalışmalarını tamamen ellerinin, duygularının ve teknolojinin götürdüğü yere giden işler olarak tanımlıyor. “Kimi zaman rastlantılarla farklı bir yolculuğa çıkıyorum, kimi zaman eski bir çalışmamı fon olarak kullanıp farklı dokular yaratıyorum, kimi zaman da sadece bir daire çizerek yola çıkıp çok sevilen soyut bir eser üretiyorum” diyen Russo, teknolojinin ve programların yaptığı sürprizlerinse hep daha orijinale ulaşmasını sağladığını belirtiyor.
İleri görüşlü koleksiyonerlerin mobil sanata ilgisi artıyor
Russo, mobil sanatın yurtdışında olduğu gibi Türkiye’de de giderek daha popüler hale geldiğini vurguluyor. Ülkemizde çok değerli ve vizyoner mobil sanatçılar olduğunu söyleyen Russo, bazı yabancı koleksiyonerlerin mobil sanatın giderek daha da önem kazanacağı konusunda hemfikir olmalarının kendisini çok mutlu ettiğini belirtiyor. Estel Lita Russo’nun verdiği bilgilere göre, koleksiyonerler mobil sanat eserlerine yatırım yapmaya başlamışlar bile…
Bir cevap yazın