“Üzülmedim ki” teklisini piyasaya çıkaran Elif Gül tüm merak edilenleri iststarmag dergisine anlattı…
“Üzülmedim ki” şarkısını çok başarılı şekilde arabesk rock cover olarak yorumladığı teklisini piyasaya çıkaran Elif Gül tüm merak edilenleri iststarmag dergisine anlattı…
“Üzülmedim ki” şarkısını ortaya çıkarırken çok şanslıydım. Çünkü şarkının bestecisi sevgili Naci Eray yaşadığım acılarla dolu ancak çoğu zaman da bir o kadar keyif aldığım hayat öykümü, bestelerinin tamamlayacağını gördü ve bunun üzerine konuştuk, sonrasında da kendimi stüdyoda buldum. Sonuç çok tamamlayıcı ve başarılı oldu…
Birçok çeşit müzik tarzında şarkılar dinledim. Bunun içinde Sezen Aksu, Müslüm Gürses, Gülden Karaböcek de var Louis Armstrong da var…
Kendimi anlatmaya başlayınca böyle kuş gibi daldan dala uçmak, her şeyden konuşmak istiyorum. Mesela dünyanın en çirkin erkeğine aşık olabilirim. Özellikle İkizler ve Koç erkeğiyle daha iyi anlaşabiliyorum. Başak da olabilir. Ama Yay mümkünse uzak dursun çünkü ben de bir Yay kadını olarak kendi burcumla anlaşamıyorum. Ayrıca erkekte baktığım şey yakışıklı olması değil zeka seviyesi aslında ben IQ delisiyim. Bana La Casa De Papel senaristi gibi bir deha lazım ancak eşit hissediyorum kendimi. Tabi burada kendimi övmek gibi bi şey söylemek istemedim. Sapyoseksüelim anlayacağınız. (Gülüyor)
Çok sorulmak istenen ya da merak edilenler arasında hangi sanatçının hangi yönünü almak isterdim var sanırım. Kendimi hiçbir sanatçıyla kıyaslayarak illa şöyle olmam lazım gibi bişey düşünmedim. Her zaman kendim oldum. Bu yüzden de kendimi çok doğal bulurum… (Gülüyor)
Elbette şunları eklemem gerek çocukken tam bir Yıldız Tilbe hayranıydım.
Ayrıca ne zaman bir yerde Sezen Aksu şarkısı çalsa gözlerim dalar Ve diyorum ki; Ben aşkın her halini Sezen aksu şarkıları üzerinden o sözlerle yaşadım.
Şu anda yaşamayan müziğin 5 ünlüsüyle beraber müzikle dolu dakikalar geçirme şansım olsa sıralama önemli değil, şu isimler olurdu…
1.Barış Manço
2.Ahmet Kaya
3.Zeki Müren
4.Esengul
5.Bergen (Bir not düşmek istiyorum; Çoğu kadın gibi bazen hayatımı Bergen’in yaşadıklarına benzetiyorum…)
Hayatımdaki yaşadığım zorluklar, sıkıntılar, çektiğim acılar beni hep başarıya götürdü. Bence her kriz aslında bir fırsattır ve ben her krizi fırsata çevirebildim. Çünkü bir kadın olarak ya batacak, yok olacaktım ya da çıkacak başarıyı yakalayacaktım. Ben ikincisini seçtim ve aklıma koyduğum her şeyi başarı ile yapabildim. Ve bu yaşadıklarım yaşamımı dengeledi. Buradayım…
Bu arada bir sonraki çalışmalarımda eğlenceli tarafımı da göreceksiniz. Çünkü ben ne kadar acı çekersem çekeyim o kadar çok şen şakrak bir kadın olurum. Çoğu zaman umursamam hayatı. Her şey olacağına varır. Ve ben bundan keyif alırım. Dedim ya yaşamımızda denge kurulmalı bir insan için bu çok önemli. Ne kadar acı, sorun, başarısızlık. O kadar sevgiye tutunma, ben bunu yaparım demek, o heyecanı istemek, yaşamak ve sonuç elbette başarı…
Şimdi bir oyun oynamak geldi içimden. “Olsam, Olsam Ne olsam?”
İstanbul’da bir semt olsam?
İstanbul’da bir semt olsam Kadıköy olurdum. Anadolu kokan sokakları, insanları, anıları. Çok zamanım geçmiştir her sahilinde…
Bir yemek olsam?
Bir yemek olsam ıspanak yemeği olurdum. Çünkü bayılıyorum…
Bir renk olsam?
Bir renk olsam mavi olurdum. Gökyüzü gibi bazen ulaşılmaz, bazen ne olacağı bilinmeyen, ancak güneş açınca saf, temiz, duru hissi…
Bir hayvan olsam?
Bir hayvan olsam çıta olurdum. Bayılıyorum bu hayvana planlı, dakik, seri ve çok hızlı. Bir o kadar da endamlı, güzel…
Bir müzik makamı olsam?
Bir müzik makamı olsam nihavent makamı olurdum…
Bir slogan olsam. Ben tehdit etmem yaparım olurdu…(Çok güldü)
Şimdi Kısaca Elif Gül’ü anlatmak istiyorum…
Ankara’da doğdum. Çocukluğum Çorum’da ve Sungurlu’da geçti.
Birçok kişinin yaşadığı gibi aile kavgasıyla büyüdüm. O ortamda ne kadar olabilirse o kadar oldu. Bir mutlu bir mutsuz çocukluk işte tolera ediyorsun. Elbette yıkıcı oluyor sonralarında bundan çok etkileniyorsun. İlkokulda ve lisede en iyi kompozisyon yazan öğrenci bendim. Kimse yarışamazdı benimle. Özellikle eski Osmanlı Farsça kitaplar da okuduğumdan bu bende farklı bir anlayış, fayda kazandırdı. Çünkü artikülasyonu çok etkiliyor. O kadar çok kitap okudum ki sayısını bile hatırlamıyorum. Bir de sesli okurdum. Annem sağ olsun beni dinlerdi. Canım annem ona da çok teşekkür ederim başarımında katkısı büyük, çok emek etti ve sabır gösterdi.
En önemlisi de Dünya klasiklerini okurdum, sesli okumak diksiyonumu geliştirdi. Herkese tavsiye ederim. Kitaplarla olan bu bağım kalemimin de iyi olmasına sebep oldu. Bir olayı edebi yönden değerlendirir duygularla şekillendirir güzel bir sunumla ortaya çıkartırım. (Keyifle gülüyor…)
Ben şu anda bütün başarımı o zamanlarda ki okuma aşkıma, araştırmacı yapıma borçluyum. Ezberimi kuvvetlendirmek için şiirler ezberlerdim. İlk kameralı telefon çıktığında kısa filmler çektim. Senaryo yazar kurgulardım.
Siyaseti sevmem. Futbol takımı tutmam. En büyük siyaset siyaset yapmamaktır…
** Hayatımda birisi yok. Olmaması şimdilik çok iyi çünkü ben aşkı yoğun yaşayan birisiyim. İlişkide tam bir geyşayım. Bu yüzden hem tek ben olayım hem de tek benim olsun isterim. Benim tarafımdan sorun yok ama karşı taraf İçin hep sorun var. Kolay güvenemem ve her hatasını yakalarım. Sonra aklım hep orada kalır, bu seferde işimi yapamam.
Bu yüzden şuanda sadece işime odaklanıyorum. Geçmişe takılı kaldığım bir şey de yok aslında. Süreçlerimin hepsi dolu dolu geçti herkesten bir şeyler öğrendim. Her insanın hayatımıza girmesinin bir nedeni vardır diye düşünenlerdenim…
** Ben erkeğimi her zaman sahiplenirim. Dertlerini, dert edinirim. Sorularını çözmek için kafa yorarım. Tek erkeğe bağlılıktan yanayım. Bir insana gönlünü verip, hep onu düşünüp, onunla ilgili bir şeyler kurgulayıp daha mutlu olabileceğine inanan kadınlar grubundayım ben. Biraz da kıskanç bir yapım var… Biraz mı? (Çok Güldü…)
** Oyunculuk deneyimim de oldu ben bir insanın çok yönlü olmasından yanayım. Birçok şeyi deneyimlemek isterim. Benim için oyunculuk çok şey ifade ediyor. Bir senaryodan ötedir benim için. Çünkü ben hayatımın da başrol oyuncusuyum ve kendi yazdığım senaryoda kendim yöneterek oynuyorum. Kurgu da montaj da bana ait. Hayattan insanlardan duygulardan besleniyorum. Figüranlar sadece hayatımın parçasıdır ama başkahramanı değildir. Bazen seçtiğimiz insanlar yanlış çıkıyor, onlar da bize çok şey öğretiyor. Hep şükrederim. Her krizin bir fırsat olduğuna inananlardanım ve hep yaşadığım gerçek bir kapı kapandığı anda yüz kapı açılıyor önümde…
**Şarkıların hayatımda çok önemli yeri vardır. Mesela yaşadığım her aşkta benim için iki şey önemlidir, Birisi şarkı, diğeri koku. O kişiye karşı duygularım bitse bile o ilişkiye ait şarkıyı dinlediğimde aynı zamana gider aynı duyguları yaşarım. Bende her şarkının ayrı bir değeri vardır. Hiçbir şarkıyı boş boş dinlemem, yaşanmışlığın geçmişine giderim. Hatta bazen bir şarkıyı dinlediğimde o şarkının bende acı bir hatırası varsa, bana çok acı çektirdiğimi hatırlatıyorsa o şarkıyı asla dinlemem, çıktığı zaman kapatırım ki bana o duyguyu tekrar yaşatmasın…
** En beğendiğim ünlü kadın Aslı Enver, farklı bir duruşu var. Ünlü erkek de Jason Statham. Sanırım yabancı erkekler daha cazip geliyor… (Gülüyor)
** Müzik denince elbette birçok başarılı insanlar var. Bence Sezen Aksu gerçekten çok başarılı olmuş bir sanatçı birçok insan için o kadar çok şey ifade ediyor ki, acımızda, mutluluğumuzda, gözyaşımızda hep onun şarkıları var. Ne zaman bir yerde bir Sezen Aksu şarkısı çalsa gözlerimiz uzaklara dalar gider ya, bizim anlatamadığımız birçok şeyi o şarkılarında anlatmayı bir şekilde başarmıştır çünkü. İşte o duyguları içine hapsetmiş, Sezen Aksu’nun yüreğimize dokunan şarkıları…
**Ben aşkın her halini Sezen Aksu şarkıları üzerinden yaşadım demiştim. Aşk bir klipti, Sezen Aksu şarkıları ise hayatımın fon müziği. O yaşadığını şarkıya yazdı, ben şarkılarında yaşadıklarımı dinledim. Ve şimdi ben dile getirmek istediklerimi nokta atışıyla anlatarak yüreğime dokunan bir “Üzülmedim ki” şarkısını seslendirdim…
** Bilirim ki, aşkın her halini karşılayan bir Sezen Aksu şarkısı vardır; ama her Sezen Aksu şarkısını karşılayan bir aşk yoktur…”
** Hırslı değilim ama azimli biriyim. Hayatı olmasa da, işimi ciddiye alırım, sıkı çalışırım, sıkı eğlenirim, gülerim, arkadaşları, müziği çok severim. Genelde iyimser, psikologsuz idare edebilen biriyim galiba…”
**Aşk aslında hayatı komple etkileyen bir kavram. Tamamıyla hayatın dengesini bozan veya dengeleyen bir şey. Aşık olmayı düşünmüyorum dersiniz 10 dakika sonra aşık olursunuz…
** Aşık olmak çok güzel sevmek, sevilmek. Ancak şiddet bu sihiri bozan en önemli etken, ister fiziki olsun, ister psikolojik fark etmez kadın şiddetinin her türlüsüne karşıyım. Ve bu konuda mücadele ediyorum. Aslında bakarsınız şiddetin kime yapıldığının önemi yok kadın, erkek, çocuk. Ve en çok da güçsüz insanların şiddete uğradığını düşünüyorum. Ben de bu konuda çok mağdurum. Kader midir? Bilmem ya da yanlış insan seçimleri mi? Bildiğim tek şey hep ilişkilerimde şiddet gördüm. Hakkımı hukukla aradım. Bazen muvaffak oldum bazen adalet geç geldi. Ancak her zaman ilahi adalete inanırım. Sonunda mutlaka adalet yerini bulur. Tam benim istediğim gibi gerçekleşir. Şuanda hala devam etmekte olan beni çok mağdur eden davalarım var. Sonuçlarını ayrıca sizlerle paylaşacağım
Benden bu kadar… Şunu belirtmek isterim ki; Bu anlatım tarzını sunan çok akıllıca davranmış. Böyle röportaj olarak değil de, sıralama olmadan aklıma ne geldiyse o andaki ruh halimle, keyifle, özgürce kendimi anlatabilmek, sorulara bağlı kalmamak çok harikaydı. Çok iyi geldi. Ayrıca teşekkürü hak etti… (Gülüyor)
Elbette son olarak teşekkür etmek istediklerim var;
Öncelikle İstStarMag dergisine, tüm emeği geçenlere, bu anlattıklarımı yazıya döktükleri ve yayınladıkları, beni Temmuz ayı kapağı yaptıkları için çok teşekkür ediyorum minnettarım.
Gerçekten çok keyif aldım… Anlatırken bazen güldüm, bazen ağladım her şeyi sizlerle dürüstçe paylaştım.
Müzik konusunda her zaman bana destek olan rahmetli dayım Haydar Karavacioglu’na
Bana hayatı boyunca her anlamda yardımcı ve her zaman yanımda olan rahmetli babam Nazım Gül’e… Belirtmek isterim çok eksikliğini duyuyorum.
Şarkının bestecisi Naci Eray’a,
Aranjörüm Mustafa Arapoğlu’na,
Menajerim ve her koşulda yanımda olan arkadaşım Eyüp Yağlıya,
Şarkimin piyasaya çıkmasına katkı sağlayan Özdemir müzik Cafer Özdemir’e,
Ve isimlerini yazamadığım makyözüme, kuaförüme kostümlerimi tasarlayanlara fotoğraf ve klip çekilirken emeği geçen herkese çok, çok teşekkür ediyorum…
Bir cevap yazın