Müzik işim değil aşkımdır…
Tanju Okan’ın tırnağı olabilirsem ne mutlu… Popüler müzik üzerimde durmaz… Sezen Aksu bana ‘Çok güçlü bir sesin var’ dedi… Popüler kültüre hizmet eden şarkılar yazmadım… Pandemide ilk online biletli konseri ben yaptım… Ben kendimi Erol Evgin’in sahne duruşu, Tanju Okan’ın yorumculuğu, Barış Manço’nun ozanlığı, Kayahan’ın besteci yönünü karma yaparsanız onunda Mustafa Akay olmasını isterim.
-Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
‘Turizm Otelcilik Bölümünü bitirdim. Müzik kariyerimde üniversitede başladı. Ben aslında konservatur okumayı çok istemiştim. Ancak aile şirketimiz var dolayısıyla aile konservatuvara gitmeme çok sıcak bakmadı. Ama müzik benim işim değil aşkımdı. Dolayısıyla elimden gitarı hiç düşürmedim ve sürekli eğitimler aldım.
Hedeflerime giderken ben hep inat ederim öyle bir yapım vardır. Neleri eksik yaptığım hep değerlendiririm. Çünkü bir insan olduğum gün dediğinde bittiği gündür. 50 yaşıma geldim 30 senedir müzikle ilgileniyorum ama ben halen yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Ankara’da bir bara gittiğimde sahneye çıktım utana sıkıla ben aslında çok utangacımdır. Ondan sonra hem okul hem sahne paralel gitti. Deli para kazanmaya başladım.
Babama artık bana para yollama dedim. ‘Ne iş yapıyorsun o kadar para kazanıyorsun ‘ dedi. Bende müzisyen oldum sahneye çıkıyorum dedim. Sahneyi ben astrel seyahat olarak düşünüyorum. 30 senedir sahnedeyim. Sonra İstanbul’a geldim. Hıncal Uluç ve rahmetli Ertekin’le tanıştım. Ortaköy’deki mekânda çalmaya başladım. Sezen Aksu ile tanıştım. Sezen Aksu ile bir dönem çalıştık. Çok felsefik bir yapıp olduğu için çok okurum ve o yüzden popüler kültüre hizmet eden şarkılar çok yazamadım.
-Popüler kültür müziğe uygun şarkı yazmadığınız için hayıflanıyor musunuz?
‘Ne yazık ki: bir gerçek var hayatta bilinir bir marka olduğunuz zaman o farklı oluyor olmadığınız zaman imkânlarınız kısıtlanıyor. Hayıflanmıyorum ama sıkıntı yaşıyorum. Ben doğru bildiğimi yapmaya devam edeceğim. Çünkü bununda değeri bir gün anlaşılacak. Hayıflanmak ziyade bunu insanlara daha çok nasıl tanıtabilirim çabasındayım. Çünkü yön değiştirdiğiniz zaman uymayan gömleği giymek zorunda kalırsınız. O üstünüzde sırıtır. Doğallığımdan çok vazgeçmek istemem.
-Son zamanlarda müzik hayli değişti. Dijital dünya ile birlikte müzik bundan nasıl etkilendi?
‘Pandemi döneminde Türkiye’de bir ilki yaptım. Online gazino konsepti yaptım. Türkiye’de ilk online konser yapıp bilet satan sanatçıyım. İlk satış yapan benim daha sonra diğer sanatçılar peşi sıra konser yapmaya başladılar. Tabi ki: alkış sesi duymak sahnedeki diyalog şarkılara yön vermek ama ben olayı biz sahnede nasıl eğleniyorsak onlineda da yansıtabilirsek bu etkinin çoğalarak devam edeceğini düşündük.
Bende isterim karşınızda insanların olmasını ama hayatta duruma göre kendini en iyi ifade edebileceğin şekli bulabilmek. Ona karşı gelmek değil ona uyumlu hale gelmekten yanayım. Online konserimizle bunu başardık. Çok şükür. İnsanlar dans ederken videolarını gönderdiler. Dijital platformlar üzerinden kapalı gruplara konserler verdik.
Şimdi yeni bir projede 200 sanatçının bir araya geldiği ve 24 saat kesintisiz 10 gün boyunca yayın yapılacak. Şubat ayında bireysel konserim olacak. Pandemiyle uyum sağlayarak müziğimize devam ediyorum. Mayıs gibi mekanların açılacağını piyasada tekrar bir canlanma olacağını düşünüyorum. Tabi ki önce sağlık olsun. Single çıkaracağım. En son ‘Beyaz güvercin’ isimli singleı çıkardım.
-Şarkıların ücretleri de tartışma konusu. Çok yüksek rakamlara satılıyor sizi etkiliyor mu?
‘Ben kendi şarkılarımı kendim yazdığım için. O konuda çok muzdarip değilim. Ama benim rahatsız olduğum konu şudur. Ben sahnede 1970, 80’li yılların şarkıları seslendiriyorum. Genelde Tanju Okan şarkıları. Bana herkes Tanju Okan’ın veliahttı der. Tırnağı olabilirsem ne mutlu bana. Ben kendimi Erol Evgin’in sahne duruşu, Tanju Okan’ın yorumculuğu, Barış Mançu’nun ozanlığı, Kayahan’ın besteci yönünü karma yaparsanız onunda Mustafa Akay olmasını isterim demiştim. Eski şarkıları çok yorumlamak istedim ama tabiki telifleri satın alınması çok maliyetli şeyler olduğu için bu projeyi gerçekleştirmedim. Ben ondan rahatsızım. Albüm yapmayı çok isterim.
-Genç nesilden kimleri dinlersiniz?
‘Ben çok fazla çok takip etmiyorum. Youtube’da akustik işler var onlar hoşuma gidiyor. Güzel sesler var. Ben eskilerden kaldığım için klasik müzik çok dinlerim. Sosyal medyayı da yeni kullanmaya başladım isim söylemem gerekirse Kenan Doğulu’yu dinlerim. Yapılan her işe saygı duyuyorum. Emek var sonuçta. Rap furyası var malum bu dönem dönem değişir. Dost meclisinde rapin çok fazla dinlenileceğini düşünmüyorum.
–Sezen Aksu ile çalışmak nasıl bir duygu?
‘Sezen Aksu ile Ertekin’in mekânında tanışmıştım. Akustik olarak orada birlikte şarkı söyledik. Sezen Aksu bana ‘Sen çok güçlü bir erkek sesisin dedi. Ondan sonra stüdyoda bana şarkı söylemem konusunda vokal performansımla ilgili çok şeyler öğretti. Emeği vardır bende. O dönem kendi ailemin işleri de çoktu dolaysıyla çok fazla çalışamadık.
-Aile şirketini var neler yapıyorsunuz?
‘Ailemizin gelinlik tekstil firması var. Müzik ağır basar hayatımda müzik kendimi en iyi ifade ettiğim yerdir. Bedenimizi bir şekilde doyuruyoruz ama insanların ruhunu beslemesi de çok önemli. Hayat rutinliğinde insanların kaçış alanları olması lazım.
-Sizin en büyük hayaliniz nedir?
‘Çok uzun zamandır düşündüğüm bir şey çok büyük bir yerde kalabalıklara şarkı söylemek benim en büyük hayalim şuanda. Hayatım boyunca metaryelist hedeflerim olmadı. Ben hayatı çok başka duygular içerisinde yaşadım. İnsanlar hiç bir şeye sahip olmadığını ve emanet olduğunu bilse hayat o kadar güzel olur ki ben biraz daha bunun peşinde koştum. O yüzden benim paylaşılan şeyler çok hoşuma gidiyor.
-Spor yapıyor musunuz?
‘Yürüyorum ve 16 kilo verdim başka hiç bir şey yapmıyorum tabiki düzenli beslenme ile birlikte. 6-7 kilometre yürüyorum. 2,5 ayda 16 kilo verdim.
-Mutfakla aranız nasıl yemek yapar mısınız?
‘Ben aşçıyım aynı zamanda. Turizm Otelcilik mezunuyum. Bitirme tezim dünya mutfaklarını Türk Mutfağı ile karmaştırılmasıydı. Onun için ciddi yemek yaparım güzel yemek yaparım.
-Restoran açmayı düşündün mü?
‘Ben Fransız Sokağında 2004 yılında bir mekân açtım. Sonra oranın çehresi değişince orayı kapatmak zorunda kaldım. Ama halen hayalimde bir konsept var. Söyleyebilirim yapan yapabilir. Kare bir mekân düşünün mutfak ve etrafı bar şeklinde ben hem yemeği yapıyorum hem şarkı söylüyorum. Herkesin göreceği hem ruha hem bedene hitap eden bir mekan açmak isterim. En güzel şey hayal kurmak her şey hayalle başlıyor zaten. Hayal kurmayı asla bırakmayın.
Twitter Mentionları için:
@mustafaakayresmi
@ozguraras
@AhmetErdogdu
instagram Mentionları için:
@mustafaakayofficial
@arasozgur
@ahmeterdgdu
Bir cevap yazın