RESSAM AKIN EKİCİ, PANDEMİ SÜRECİNDE SANATIN ROLÜNÜ VE İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNÜ ‘ZORLUK VE DİRENÇ’ ADINI VERDİĞİ YENİ SERGİSİ…
RESSAM AKIN EKİCİ, PANDEMİ SÜRECİNDE SANATIN ROLÜNÜ VE İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNÜ ‘ZORLUK VE DİRENÇ’ ADINI VERDİĞİ YENİ SERGİSİYLE ORTAYA KOYDU. SANATÇININ ESERLERİ, BİNLERCE KİLOMETRE UZAKTA ABD NEW JERSEY ART FACTORY ’DE SANAT SEVERLERLE BULUŞTU. ESERLERİN YAPAY ZEKÂ İLE OLUŞTURULAN DİJİTAL VERSİYONLARI İSE BÜYÜK İLGİ UYANDIRDI.
Çağdaş Resim Sanatı’nın önde gelen temsilcilerinden Ressam Akın Ekici’nin başarısı ülke sınırlarını aştı. Pandemi sürecinde sanatın rolünü, iyileştirici gücünü ‘Zorluk ve Direnç’ adını verdiği yeni sergisiyle ortaya koyan sanatçının eserleri, binlerce kilometre uzakta ABD New Jersey Art Factory’de sanat severlerle buluştu.
Küratörlüğünü Bergen Community College Digital Medya ve Sanat Tarihi Öğretim Üyesi ve Heykeltraş Dr. Feride Demir’in yaptığı sergi The Art Factory NJ ve Myr Academy & Art Studio ekibi tarafından hayata geçirildi. Sergi kapsamında sanatçının orjinal eserleri Myr Academi tarafından yapay zekâ ile oluşturulan dijital işlemeler ile farklı, ilgi çekici bir forma dönüştürüldü ve video performansı olarak ayrıca sergilendi.
Akın Ekici, bu uygulamayla sanat dünyasında hızla yayılan yapay zekâ ile sanat üretimi akımının ülkemizdeki öncülerinden biri oldu. Sergi ABD New Jersey Art Factory’de 15 Mayıs 2021 tarihine kadar açık kalacak.
İnsanlığın tarih boyunca ender gördüğü trajedilerden birini yaşadığını ifade eden Akın Ekici, ne kadar süreceği belirsiz olan salgında sanatın iyileştirici gücüne sığındığını ifade etti. Ruhu güzelliklerle beslenen ve geleceği için umudu artan insanın direncinin de artacağını dile getiren Ekici, “Sanat ruh direncinin atması için bir kaldıraç etkisi gösterdiği gibi ruh direncinin kişiden kişiye, toplumdan topluma taşınması, aktarılması için de bir taşıyıcı görevi üstelenecektir. Kişiler, toplumlar ve ülkeler arasında pozitif etkileşimin sağlanmasının en basit ve en etkili yolu sanatsal üretimlerin her türlü zorluğa rağmen aktarılmasıdır.” dedi.
BİLİNÇ, ALGI, ORTAK TAVIR, DAYANIŞMA VE DİRENÇ
Pandeminin özgürlük kavramını sorgulattığını ifade eden Akın Ekici, şunları söyledi:
“Covid-19 süreci özgürlüğün yanı sıra bize bir şeyi daha öğretti; bilinç, algı, ortak tavır, dayanışma ve direncin bu salgının ve onun sosyoekonomik ve psikolojik tüm yan etkilerinin ortadan kaldırılabilmesi için tek çare olduğunu. Çareyi, oluşturan bu etmeleri tek tek ele alırsak bilinç; bu hastalığın kaynağı olan virüsün özelliği, yaşama ortamı, bulaşma koşulları ve insanı hasta edebilme potansiyeli hakkındaki verileri iyi analiz ederek hastalıktan korunma ve hastalığın insanı yok edebilme ihtimallerini içselleştirmektir.
Algı; kişinin hastalık olgusunun gerçekliğini hissederek ve hissettirerek toplumun davranışlarını yönlendirmesini sağlayan farkındalık durumudur. Ortak tavır; virüs kapıda sinsice beklemekte, bulduğu ilk gedikte kaleyi içten fethetmeyi amaçlamaktadır. Eğer toplumu oluşturan bireyler hastalığı önleme konusunda aynı algı ve bilinçle ve ortak tavır ile hareket etmezlerse bireysel olarak alınan önlemler yetersiz kalacak, sürekli önlem alan bir birey sonunda tüm yükü omuzlamanın verdiği güçlükle elbet bir gün yorulacaktır.
Hâlbuki yük tüm bireylerce ortak bir tavır ile paylaşılarak yüklenilir ise işte o zaman bireylerin uzun süre yenilenen bir enerji ile savaşa devam etmesi söz konusu olabilecektir. Dayanışma; izah edilen ortak tavrın zafiyete uğramadan her bir birey tarafından gösterilmesi için gereken ve manevi yönü ön plana çıkan sosyal bir yardımlaşma olgusudur. Ve direnç kavramına gelirsek; bundan önce sayılan tüm kavramların eksiksiz hayata geçirilebilmesi için gereken kararlılık halidir. Bu kararlılık hali ancak kişinin psikolojik sağlığının korunması ve desteklenmesi ile sağlanabilir.”
“SANAT DİRENÇ İÇİN BİR KALDIRAÇTIR”
Sanatın kişi direncinin artması için bir kaldıraç olduğunu öne süren Akın Ekici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kişinin psikolojik sağlığı yerinde değilse beden sağlığı da bozulacaktır ve Covid süreci dâhil hayattaki tüm zorluklarla baş etme potansiyeli azalacaktır. Psikolojik sağlığın korunmasında en önemli etken ise kişinin kendisini iyi hissetmesi ve umut ile dolmasıdır.
Kişinin kendini iyi hissetmesi ve şu anki varlığı ve geleceği için umut duyabilmesi için ise öncelikle ruhunun güzellikle beslenmesi ve duygusal bütünlüğünde istikrar olması gerekmektedir. Bunun için de insanlığın ilk çağlarından beri etkisi sınanmış olan sanatın iyileştirici ve motive edici gücü kullanılabilecektir. Sanat kişi direncinin artması için bir kaldıraçtır.”
Akın Ekici kimdir?
1967 yılında Kayseri’de doğan Akın Ekici, 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1994 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yine yüksel lisans eğitimini tamamladı. 1992-2009 yılları arasında Bankacılık sektöründe Avukat, Hukuk Müşaviri ve Hukuk Baş Müşaviri olarak görev yaptı. 2009 yılından bu yana serbest avukat olarak çalışmaktadır. Ortaokul ve lise yıllarında resme olan yeteneğini fark eden ressam / öğretmenlerden özel resim dersleri aldı. Bergama ve İzmir’de düzenlenen çeşitli resim yarışmalarında dereceler aldı.
2009 yılında, Beyoğlu Akademililer Sanat Merkezi’ne katıldı. Burada Ressam Resul Aytemür ile birlikte önce figüratif çalışmalar yaptı, zaman içerisinde soyutlamalar ve soyut resim alanına yöneldi.
Devrim Erbil Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı’ndaki çalışmaları sırasında Ressam Prof. Devrim Erbil’in öneri ve değerlendirmeleri doğrultusunda sanatını geliştirdi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde Prof. Dr. Kemal İskender’den Resim Okuma ve Modern Üslup Tarihi dersleri aldı. Kendine özgü olarak geliştirdiği spatula tekniği ile çok katmanlı ve çok renkli kalın boya kullanımına dayalı, hareket ve dinamizmi yansıtan soyut ve soyutlama tarzında eserler üretmektedir.
Yurtiçi ve yurtdışında pek çok grup ve karma sergide ve sanat fuarlarında yer alan sanatçı bugüne kadar İstanbul, İzmir, Ankara, Ulanbatur / Moğalistan, Tiflis Gürcistan ve New Jersey, ABD ’de olmak üzere sekiz kişisel sergi gerçekleştirmiştir.
Sanatçı 2019 Haziran’da Türkiye Cumhuriyeti ile Moğolistan arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 50. yıldönümü münasebetiyle, Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Ulan Batur Büyükelçiliği’nin himayeleriyle Yolcudan Yolcuya Hikâyeler” Sergisini Ulan Batur Mongolian National Modern Art Gallery’de, yine aynı sergiyi 2019 Kasım’da ise Tiflis’de Türkiye Cumhuriyeti Tiflis Büyükelçiliği’nin himayeleriyle Tiflis Silk Factory Art Gallery’de gerçekleştirmiştir.
Özel koleksiyonlarda, Moğolistan Milli Modern Sanatlar Galerisi Daimi Sergi Koleksiyonu’nda, Dış İşleri Bakanlığı Ulan Batur/Moğolistan Büyükelçiliği ve Tiflis/Gürcistan Büyükelçiliği koleksiyonlarında ve Portakalçiçeği Uluslararası Plastik Sanatlar Kolonisi Müzesi’nde eserleri bulunmaktadır. Dünyaca ünlü ressamların eserlerinin bulunduğu Moğolistan Milli Modern Sanatlar Galerisi Daimi Sergi Koleksiyonu’na eseri kabul edilen ilk Türk ressam olmuştur.
Bir cevap yazın